1981 ‘de dünyaya gelen, ailenin ilk ve tek erkek çocuk ünvanını ismiyle pekiştiren İlker İstanbul‘da yaşamaktadır.
Bir varmış bir yokmuş derken 1998 yılında kendini İstanbul Üniversitesi kapısında bulmuş 5 senesini verdiği üniversite bitince kaderinde yardımıyla kendini grafik sanatlarına adamış, 2003 yılında girdiği Enerji Fuarcılık Basılı YayıncılıkMatbaacılık şirketinde 2 sene kadar grafiker olarak çalışmıştır. Askerlik dolayısıyla işe ara vermek durumunda kalmış, maceralı bir askerlikten sonra kendini bir reklam ajansında geliştirmek istemiş ve kısa süre içinde de kendini REPAR‘da bulmuştur. 2005 yazından beri burada başta Avon olmak üzere çeşitli firmalara tasarım işleri yapmaktadır.
Biraz ayrıntı…
İlker’in en büyük hobisi fotoğraf çekmekmiş taaa üniversite dönemine dayanan bu merakı artık para kazanmaya başlamasıyla 2005 yılında yarı profesyonel Canon PowerShot S3 IS almasıyla pekişmiş sonraları bu kesmemeye başlamış 2007 yılında aldığı Canon EOS 20D ile bu merakını sürdürmekte şuan 3 lensi 3-4 tane filtresi ıvırı zıvırıyla kafasına göre takılmakta.
Tabi tek hobisi fotoğraf değilmiş çevresinde elektronik eşyalara tutkusuyla bilinen İlker çevresinin bilgisayar uzmanıymış biri bir sistemmi toplayacak, laptopmu alacak, virüsmü kaçtı, sistemmi yavaş bu gibi konularada çevresinde ilk akla gelen isimmiş bilgisayarla kendi arasında özel bir bağ oluşturabildiğini idda eden İlker, ilk bilgisayarına 1998 yılında üniversiteyi kazanarak sahip olmuş, önceleri oyuncu olarak pc de takılan İlker 500 küsürlük oyun arşivi ve günlerini ayırdığı oyunları bırakarak film toplamaya başlamış uzun bir süre film biriktiren İlker 2006 yılında bu Lost‘ ta neyin nesi diyerek izlemeye başlamış, o gün bu gündür televizyon izlemeyen İlker 20 küsür dizi bitirmiş hala da izlemekteymiş…
Bunların yanında çeşitli elektonik aletlere tutkusuda varmış, ses ve görüntü sistemleri video işleme ve 3D konularına ilgisi varmış. Bir gittiği yeri bir daha asla bulamayacağını idda eden İlker 2007 yılında gps almış ayrca bir zamanlar yanından hiç ayırmadığı PSP si ile yollarda film izleyerek atıl zamanlarını değerlendirmekteymiş. 2009 yılında netbookların cazibesine kapılan İlker Datron Mobee 10″ almış hem OSX hem WINDOWS 7 yükleyip yollarda kullanmaktaymış. Bu arada PSP sini ve GPS ini uygun ücret veren bir fakirlere vermiş yerine 7” Android tablet ve iPhone4 almış.
Gereksiz bilgiler…
İlker hayatı boyunca askerliği saymazsak 1 ay spor yapmış o da arkadaşlarının ısrarlarıyla haftada 1-2 gün gidebilmiştir. 1 ay sporun bile bişeyleri değiştirebildiğini gören İlker eve halter takımları almış herzaman odasında açıkta duran 1.5m lik halterini ortalama haftada 1 gün kaldırırmıştır. 5 yaşından beri yüzdüğü için olsa gerek çok iyi bir yüzücü olduğunu idda etmekteymiş. Hatta konu bundan açıldığı zaman “7 yaşındayken spor okulundan aldığım bronz madalyam var ” dermiş. Yüzerken artistik bir moda giren İlker dalmakta pek başarılı değilmiş. Pek araştırmasada kendisinde bir çeşit göz tansiyonu olduğunu düşünmekteymiş çünkü 2m civarına daldığında bile sağ gözü dayanılmayacak şekilde ağrımaya başlıyormuş… Yüzmenin yanında kendisinin extrem sayılcak çeşitli aktivitelerede ilgiside varmış hatta 2007 yılında Fethiye’deyken Pragliding (yamaç paraşütü) yapmış bi tarafı 3,5 atmıştır. Bir ara rafting ve paintball da denemiş olan İlker’in ölmeden önce yapılacaklar listesinde tek motorlu uçakla gezmek, paraşütle atlama, bungy jumping gibi normal bir insanın uğraşmayacağı aktiviteler varmış.
Doğa sevdası da olduğu bilinen İlker doğa yürüyüşü yapmayı çok seviyormuş. Hatta bu hobisini fotoğrafla bütünleştirmiş fırsat buldukça Balıkesir, Abant ya da Trakya taraflarında çeşitli aktiviteler düzenlemiş veya katılımcısı olarak hem yürümüş hem de çekimler yapmıştır. Yanlız Tema vakfına üye olduğu halde hiç bir olayına fiili yardımı olmaması İlker’in içinde ukte kalmıştır…